Merhaba,
Birbiri ardına gelen acı haberlerden bloglara yazmak çoğumuzun içinden gelmiyor. En son yayınımın üzerinden 17 gün geçmiş. Alınan acı haberlerin ardı arkası kesilmek bilmiyor. Dilerim daha güzel günlere uyanabiliriz. Bunu da bilincimizi ve sevgimizi yükselterek yapacağız umuyorum. Biraz moral bulmak biraz da boş durmamak adına şile bezinden bir bluz planlıyorum. Model ve çarpı işi deseni kuzenimin bluzundan esinlenme olacak biraz değişiklik de yapacağım ama şimdilik ağır ilerliyor. Çarpı işini şile bezi üzerinde uygulamak kolay olmadı önümde örnek dursa da hayli uğraştırdı. Sonucu almama az kaldı gibi görünüyor. Başlayalıysa hayli oldu. Nakışlı, etamin işli, giysilere olan hayranlığımı daha önce de ifade etmiş ve beğendiklerimden örnekler yayınlamıştım.
Burada gördüğünüz de benim çalışmamdan minik bir kesit. Bluz reglan kollu eski tarz bir bluz olmasını planlıyorum, omuz kısmını nasıl yapsam tam netleştiremedim.
Akşehir Gezimiz
Annem Konya Akşehir'li dir. Annemin bana göre çok daha fazla gelmesine karşı, iş yoğunluğumdan çok çok uzun zamandır buraya gelmiyordum. Kısa üç günlük mini bir ziyaret oldu bizimkisi. Ben çok uzun zamandır gelmediğim için hayli gelişmiş buldum.
Geniş meydanları ve ferah yapısı, bol oksijeniyle hızlı geçen bu üç gün bana oldukça iyi geldi... Şüphesiz çarşı içinde bolca kumaşçı gezdim. Düz desenli kumaş bulmanın neredeyse imkansız olduğunu söylemeliyim. Yöre insanı daha ziyade pullu ve kadife talep ediyor dediler. Yine de Eski Osmanlı Bankası civarında desenli havlu kumaşlara ve mükemmel pamuklu çarşaflık kumaşlara denk geldim. Üstelik metresi 6 lira civarındaydi. Çiçek Desenleri ise bir o kadar narin ve özeldi. Oldukça iyi firmaların Bambu havluları ise yine bu civarda satılmakta. Adliye Parkı Civarında ise Harika Porselen servis tabakları satılıyor, benden söylemesi uğrarsanız mutlaka bir bakın.
Dua etmeden gidilmez elbette..
Nasreddin Hocanın Mezarı ve Meşhur sözü "Dünyanın ortası burasıdır" .
Gülmece Parkı adı verilen bu alanın hemen yanındaki Çay bahçesine girdik. Sanırım adı Gülmece Cafe idi. Özür dilerim:) yanlışımı bilen varasa düzeltsin zira bu parkta fotoğraf çekerken başım döndü ve cafeye balıklama atladık. İçeride Çayımızı ve tostumuzu yedik. Özel spesiyal bir tostları var ancak Menülerinin daha dolgun ve özel olduğunu farketmemiz yan masalara gelen güzel servisler sonrası olmuştu ve biz artık tostlarımızı yemiştik zaten:) Zira giderseniz, menülerinden birini istemenizi tavsiye ederim. Servisleri oldukça güzeldi.
İlk kez gittiğim yerlerde çok aç değilsem Menü isterken genelde tereddüt ederim. Zira çok boş menülere de denk gelmişliğim hiç az değildir. Ama buradaki Menü servislerini beğendim.
Konya'nın nesi meşhurdur deseniz; hemen herkesin ortak söyleyeceği söz herhalde :"Etli etmek, Etli Pide, Kuzu Tandır" olacaktır.
Ben de Akşehir'in çok çok eski kebapçılarından birine; meşhur Lale Kebap'a gittim. Yine Arasta denilen Mevkii'de, sorarsanız kesin herkesin gösterebileceği dar bir sokakta..
Oldukça salaş bir dükkan, pekçok gurmenin gelip ziyaret ettiği, pekçoğunun fotoğraflarını göreceğiniz bu kendi halinde ve kendine özgü eski kebapçıda lezzet konuşuyor.
Tercihim kuzu tandırdan yana oldu.. Lezzeti ve misafir perverliklerini tahmin ediyorsunuzdur sanırım. İlgili ve hızlılar, sormadan servise ne bir eksik ne bir fazla ekliyorlar. Böylesi en doğrusu, yiyeceğin yağ miktarını da sizin isteğinize göre belirliyorlar.
Lezzet konusu burada bitmedi. Dönerken hediye edilmek üzere meşhur "Konya Sarması" almak istedim. Ancak açık paket olmadığından tadım yapamadım. Konya sarması nasıl birşey diyenler aşağıdaki kareye göz atsınlar. İşte Konya Sarması; adı verilen, dışı gofretimsi ve hindistancevizli, içi krema dolu olması gereken bir tatlı..
Firma adı vermeyeyim. Oldukça fazla paket aldım. Açık kutu olmadığı için ise kremasını tatma fırsatı bulamadığımdan. Eve gelince içinde neredeyse hiç krema bulunmayan gofretlerle karşılaştım. Çok üzüldüm zira bunun içinde oldukça güzel bir krema bulunması gerekiyordu orjinalde.. Neyse kutusu jelatinli olan bu gofretleri ise içlerine kendim krema hazırlayarak servis etmeyi düşünüyorum. Çok daha leziz olacaklar. Her işte bir hayır vardır derler, böylesi daha güzel olacak. İçlerine badem veya muz bile yerleştirebilirim diye düşünüyorum.
Çok gezemesem de neredeyse her gezime eşlik eden kediler. Akşehir'den Teyzemin bahçesinden Tomy ile sizlere veda ediyorum. Bir gözü mavi bir gözü yeşil. Farklı görmüyor aslında ama...! Belki de böyle bakmak gerek dünyaya, farklı renklerden de, farklı yönlerden de... Dilerim bunu bir gün hepimiz başarırız. Umut dolu güzel günlere "UYANMAK" dileğiyle..
Sevgiler.