21 Eylül 2012 Cuma

Ve Nihayet Tatil....

 
     Merhaba, çok bekledim tatil için ama artık sanırım bu kez gidiyorum, eşim tıpkı bu resimde olduğu gibi önceden topladı valizi tatile...  Ben bazı işlerden dolayı ancak fırsat bulabildim.   Hadi bakalım onu artık daha fazla bekletmeden ben de yetişeyim:))  Görüşmek dileğiyle...
 
Görsel Kaynak: Yelpaze Dergisi Kapak Resmi, 17 Şubat 1954
 
 

 

17 Eylül 2012 Pazartesi

İnci Kolye Küpe Yüzük...




 İncinin kullanımını  oldukça sevdiğimi söylemeliyim. Özellikle de başkalarında görünce daha da hoşuma gidiyor. İçimden her seferinde "Hiç de abartı durmamış, çok hoş durmuş!" diyorum. Bu model ise daha çok derli toplu giyimlerde kendini fazlasıyla gösterebilecek bir model. Onları özellikle de böyle irili ufaklı bir arada görmek benim çok hoşuma gittiğinden bir araya getirip böyle toplu bir model yapmak istedim. İnci her dönem; gerek giyim, gerek aksesuar, gerekse de dekorasyon amaçlı en gözde materyallerden biriydi ve sanırım bu hep böyle devam edip gidecek, iyi ki de öyle..... İnci ile daha başka güzelliklerde de buluşmak niyetindeyim. Yaptığım yeni birşeyler olduğunda sizinle de paylaşacağım. Sevgiler.

14 Eylül 2012 Cuma

Beyaz Kolye

 
    Resin uygulamalarından önceden bahsetmiştim. Bu kolye yazlık beyaz bir kolye oldu.  İçinde kullandığım bir boncuk ise Resin ile elde edilen, boncuk içinde boncuk uygalamasıyla gerçekleşti. Çeşitlilik açısından kullandım. Bir de  kolyelerde kullanılan kurdelelerden hoşlanıyorum gerçekten, değişik bir hava katıyor.  Yaz bitmeden bunu da yayınlamak istedim, esasen yaz bitmeden yapılacak ne çok şey var daha; mesela tatil.!... henüz yapmadım ama az kaldı....:)
 







 

11 Eylül 2012 Salı

Bir Proje Birkaç Ayrı Niyet

 Bu yayına başlamadan önce pek çok blogda özellikle dikiş ile ilgili projelere yeni yeni başlayan hatta dikişe basit işlerle başlamak isteyen arkadaşların özellikle de ya yastık diktikleri ya da dikmek istediklerini okuyor, görüyordum. Bunun üzerine nevresim takımlarında  özellikle yastıklarda gördüğünüz, temiz bir dikiş sağlayan; "İngiliz Dikişini" anlatmak istedim. Aşağıdaki numaralı resimlerden 1'den 6'ya kadar ingiliz dikişini anlataya çalışacağım.

   Öncelikle bu dikişin;
  * Şifon ve organze tarzı ince ve kenarlarından çok atma yapan kumaşlarda,
  * Gömlek dikişlerinde (özellikle  erkek gömleklerinde gözlemlediğiniz, ve tabiki kadın gömleklerinde),
  * Bazı spor ceketlerin dikişinde,
  * Yastık dikişlerinde vb.,

 temiz ve estetik görüntü sağladığından tercih edildiğini belirtmek gerek.

 Ve gelelim ilk 6 resim ve sonrasına... Şimdi öncelikle şunu belirtmeliyim, ben ilk numarasız resimde kumaşa bakarak ben bununla ne yapsam; bir yastık kılıfı yapılacak ölçüde ancak, ama minik fırfırlı bir etek de olabilir diye düşününce;  ilk altı resimde İngiliz Dikişini nasıl yapabilirsinizin yanıtı, devamında ise basit bir fırfırlı eteğin bitmiş halini bulacaksınız. Neticede etek yapmaya karar versem de özellikle de bu dikişi resimli olarak anlatmaktan vazgeçmek istemedim.


1- İstediniz ve amacınıza uygun ölçülerde kestiğiniz kumaşı desenli yüzü size bakacak şekilde makineye alıyorsunuz. Kenar kısmından 0,5 cm kalacak şekilde dikişe başlıyorsunuz. Farkındaysanız normal dikişlerimizde bizler desenli kısımları içeride ters kısımları ise dışarıda kalacak şekilde hazırlıyoruz. Bu uygulamada şimdi tam tersini yapıyoruz.

2- Kenarlarından 0,5 cm kalacak şekilde dikilmiş olan kumaşın fazlalıklarını alıyor kumaşı 0,3 cm kalacak şekilde kesiyoruz. Yok bu kadar küçük şeyi kesemem uğraşamam derseniz, bu şekilde de bırakabilirsiniz, tabiki bu durumda içeride kalacak kısım bir miktar geniş olacaktır.

3- Kumaşın desenli kısmını içeriye çeviriyoruz, görüyorsunuz desensiz kısım dışa geldi şimdi, tam 0,3cm kalmış ve dikilmiş  desenli kenar içeride kaldı.




4-Şimdi ise görüldüğü üzere dikilecek kısmı; yani çalışmanın tersini makineye alıyoruz ve kenarlarından 1cm'e yakın bir dikiş uyguluyoruz. 0,3 cmlik önceden diktiğimiz kısım hemen içeride kaldı.
5-Çalışmanın kenarlarını iğne yardımıyla güzel bir şekilde düzeltmiştim dikmeden önce o yüzden dikerken hiçbir zorlukla karşılaşmadım. Görüyorsunuz yastık kılıflarının  iç kısmında olduğu gibi temiz bir dikiş oluyor.
6- Dikişin tersi ve bitmiş hali...Çalışmanın tersi işte böyle temiz görünüyor. Ben dikişin tam olarak neye benzediğinin iyice anlaşılması için özellikle tersinde bıraktım, çünkü bu dikişin önemi çalışmanın içinde temiz bir bitiş sağlamak.  Artık ne kadar anlatabildim bilemiyorum, umarım görüntüler yeni başlayan arkadaşlar için yardımcı olacak türdendir. Ben  bundan sonrasında bunu etek olacak şekilde hazırladım, bir kere aklıma taktım, öyle yapmak lazım;)

 
 
 

 
 
Bu eteğin bitmiş hali ama bunun lastikli özelliğinden yararlanarak bir üst olarak kullanılabileceğini de düşündüm, üstünüze bir bolero alarak, ya da almadan üst olarak da kullanılabilir sanki... Fazla renkli ve çiçekli oldu farkındayım ama eskiden ben de pekçok blog arkadaşımın yazdığı gibi özellikle koyu renk ağırlı, siyahlar griler, hani bunalım renkleri diye tabir edilen renklerden daha fazla hoşlanırdım, yıllar içerisinde daha da fazla renklenmek istiyor sanki insan... Sanırım  kendimizi renklerin canlılığına kaptırmak hoşumuza gidiyor.
 

7 Eylül 2012 Cuma

Fındıklarım artık yok...

    Değerli Dostlarım, hayvanları seven biri olarak çok zor günler geçirdim; kendimi iyi hissetmiyorum, bu nedenle ara verdim yazı yazmak dahi biraz zor geldi açıkçası. Hayvanları sevmeye bilirsiniz, ama onların yaşam haklarını ellerinden alamazsınız.   Onların yaşam haklarını ellerinden almak nasıl olur; onları "Beslemeyerek" ve "Onları besleyenlere de --SEN ARTIK HAYVAN BESLEMEYECEKSİN, BİZ BURADA İSTEMİYORUZ--" diyerek olur.  Hayvan severlerin; "Hayvanları Sevin" çağrısı da yanlış anlaşılmamalı, bu çağrıyla birlikte hayvan severler neticede kapınıza yavruları bırakıp kaçacak değillerdir. Zaten isteseler de merhametsiz birinin kapısına bu yavrular bırakılamaz. Uzun sözün kısası; Yavru kedilerimizi bir çuvala koyup bilinmezlere götürmüşler.... ! Sözün bittiği yer... Daha ne söyleyebilirim ki!... Yıl 2012.. unutmayalım ki inancı olan birinin bunu yapması çok zor, bu tatlı canlıların etrafında Melekler bulunmakta, tıpkı bizlerin  de olduğu gibi.. Bu hayvanlarla birlikte bu güzel melekleri de uzaklaştırıyoruz.. Kötülüğe açık, şanstan uzak bir yaşantıya kapı açıyoruz bu çaresiz ve tatlı varlıkları uzaklaştırarak. Bu canlıları beslememize tahammül gösteremediler sanırsınız  TİMSAH besliyoruz.. Allahtan Merhamet dileyerek,  değerli Blog arkadaşım olan Kömür Dalton'un apartmanından bir örnekle yayınımı tamamlamak istiyorum. Zira o da benzer şeyler yaşamış. Bir de hayvan severler hakkında hep şu yanlış görüş vardır; "Ah bunlar ah, hayvanları severler de insanlara yardımları dokunmaz", denir. Halbuki çok yanlış, insan sevmeyen hiç hayvan sevebilir mi? İnsanlara yaptığımız yardımları burada tek tek açıklayacak mıyız? Ama iş oraya gelirse açıklarım. Hiç değilse açıklanabilecek şekilde insanlara da  yardımlarım var, bazıları gibi elim cebime ne insan; ne de hayvanlar için gitmiyor değil! Ama hayvan düşmanının insana da yardımı olmuyor, derseniz hiç şaşırmam, çünkü hep ego devrede oluyor onlarda... Kendinden başka kimsenin yaşama hakkı olduğunu kabul etmeyecek bir ego... Kısacası saygıdan uzak ve kendini hala bu huylarına rağmen modern görebilecek şaşkınlıkta bir ego!....


 
 
Bu onlarla çekilmiş son resimlerim.
 

5 Eylül 2012 Çarşamba

Mavi Beyaz Çizgili Bluz

 
 
 
 
 
   Burda Dergisi 2005 Haziran sayısı Model No:111 Bu bluz dikileli epey oldu, yaz bitmeden paylaşmak istedim. Orjinal modelde kollar vardı, kısa kollu başka bir modeli daha vardı ancak ben kolsuz olmasını istedim.  Beni çok rahat ettiren bir model oldu. Çizgili kumaşları çok seviyorum ama aynı zamanda puantiyeli olanları da... Diktikçe  gerçekten her ikisini de çok sevdiğimi anlayacaksınız, her ikisi de favorim, hem çizgililer, hem de puantiyeli olanlar.... Orjinal modeldeki kırmızı ise hayli cazibeli duruyor, sanki benimki de fena durmadı gibi;).. Bu arada elimde o kadar çok çizgili ve puantiyeli kumaş var ki, her biriyle birşeyler çıkacak zamanla...
 
 

3 Eylül 2012 Pazartesi

Resin Uygulamaları...

   Resin ya da diğer adıyla 100 kat vernik; hobi meraklılarının; özellikle de ahşap boyama ve takı meraklılarının genelde aşina olduğu ve sık kullandığı uygulamalardan. Takı meraklısı olarak ben de uzun zamandır Resin'i uygulamalarımda kullanıyorum. Bu yazımda yaptığım bir iki Resin örneğini verecek ve Resinle ilgili bir iki tespitimden bahsedeceğim.








 
    Resin uygulamasını birçok alanda kullanabiliyorsunuz esasen ben genellikle ilk uygulamalarımı takı amaçlı yapmıştım ve ilk kullandığım Marka Cadence oldu.. Ardından Craftsy gelmiş onu da denemek için aldım.  Ahşap boyama kursuna gitmiş olanların yakından tanıdığı ürünler bunlar. Ahşap boyamada,  diyelim bir tepsi üzerine dekupaj resmi uygulamak istiyorsunuz; kullandığınız renkli dekupaj resimlerinin üzerine karışımı döktüğünüzde oldukça sert, cam gibi bir yüzey oluşturarak, uyguladığınız resmin ya da fotoğrafın (bunlar genellikle renkli fotokopiler oluyor)  kesinlikle zarar görmemesini sağlıyor.  Ürün iki ayrı şişeden oluşuyor. İlk soldaki şişe  örüldüğü gibi üzerinde A- Resin yazan kutu ve B-Hardener (sertleştirici madde) olarak iki ayrı kısımdan oluşuyor. Karışım; kutuların üzerinde yazdığı gibi uygulamada her ikisinin de 2 ye 1 ölçü olacak şekilde bir araya getirilmesi mantığıyla hayat buluyor. Uygulamaya başlamadan önce şişe kapaklarında belirtildiği gibi 2-3 dakika fön ile şişeleri ısıtmanız gerekiyor. Ben 3 dakikadan az olmayacak şekilde tutuyorum bu fönleri, bunu önemli buluyorum. Birazdan Resin uygulamalarında dikkat edilecek benim tespitlerimde nedenini belirteceğim. Ardından varsa mutfak tartınızı baz alarak şefaf plastik bardaklar kullanarak uygulamaları 2 ölçü Resin ve 1 ölçü Sertleştirici olmak üzere; uygulamayı düşündüğünüz miktarı kaplayacağını tahmin ettiğiniz şekilde ayarlayıp karıştırıyorsunuz. 2 ye 1 ölçüyü tam tespit için mutfak tartısı işinize çok yarayabilir. Aksi takdirde mesela yine plastik bir kaşık ya da plastik bir başka kap standart alınarak hesap yapılabilir. 
 
 Bu iki ürünü; A-Resin, B Sertleştirici (Hardener), fön ile ısıtma işleminden sonra ölçülerine uygun olarak bir araya getirdikten sonra karışımın içinde hava kabarcıkları kalmayıncaya kadar karıştırmanız gerekiyor. Bunu yavaş ve ağır birşekilde bir kürdan ya da ince plastik karıştırma çubuklarıyla yapabilirsiniz. Kabarcıklar kaybolduktan sonra uygulama yapmak istediğiniz bir kalıp varsa onun içine ya da bir tablanın (fotoğraflı zemin, vb.) üzerine yavaşça dökerek, vakit kaybetmeden uygulamanız  gerekiyor.  Ürün genellikle 12 saat içinde sertleşiyor. 48 saatte cam gibi olacağı belirtiliyor. Bunun her zaman sağlanamadığını söylemeliyim. Aşağıda kendi yaptığım resinlerden örnekler var.























 
   Takı amacıyla yapılabileceği gibi görüldüğü üzere çeşitli objelerin üzerlerine dökerek de dekor amaçlı objeler oluşturabilirsiniz. Benim bu anlamda özel resin  kalıbım bulunmadığından takı amaçlı kullanmak istediğimde; boya paletlerini, dekor amaçlı olarak da çeşitli objelerin iç kısımlarını kalıp dökme amacıyla kullandım. Şeffaf ama sert dosya şeklindeki  folyoların üzerine döktüğünüzde de duvar süsü olarak çok hoş şeyler elde edebiliyorsunuz.

Şimdi gelelim benim Resin uygulamalarında karşılaştığım bazı ufak tefek sıkıntılara.

1- Uygulamayı genelde tek seferde yapmak ve kutuyu bitirmek; (bu tabiki benim şahsi fikrim)

   Bu uygulamaları deneyenler farketmişlerdir ki; uygulamada zaman zaman başarısız olunuyor. Yani onca emek verip beklediğiniz objelerin kesinlikle yeterince serteleşemedikleri ve dolayısıyla yapış yapış kaldıkları için çöpe atıldıkları olabiliyor. Benim tespitime göre bir şişe birden fazla kez açılıp kapatılıp tekrar tekrar karışımlar elde edilmek istendikçe bu daha çok yaşanıyor. Dolayısıyla bir şekilde belki de ürünün havayla teması ve ya  ölçüyü alırken hassas davranılmaması buna neden oluyor olabilir.

2- Uygulamanın yapıldığı mevsim ve ısıl koşullar ürüne etki ediyor.

  Bir gün içinde yeterince fazla ısıl fark oluşmuşsa ürün tam randımanlı olarak hızla kuruyamıyor. Mesela ürün karışımını hazırlayıp kalıplara döktüğünüzdeki ısı gün içinde iyiyken birden havanın soğuması o ısıl şartta kuruyacak üründe olumsuz etki ediyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla neden hala olmadı diye sık sık yoklanan ürünün de üzerinde olumsuz oluşumlara neden olabiliyoruz ve bunu daha da sık tekrarlayıp çok fazla yokluyoruz. Ürünün karışımı için uygun şartlarda bence ısının 23-25 derecenin altına gün içinde inip çıkmadığı durumlarda daha fazla kuruyup daha çabuk sertleştiğini gördüm. Kısacası bu uygulamalar için en ideal mevsim ve ortamlar genelde bahar ve yaz ayları sanki.. Tabiki ben bu ısıyı sağlarım, oda ısısını kontrol altında tutup uygulayabilrim derseniz mesele yok.

3- Ürünleri çok iyi karıştırmak. Bu ürün karıştırma safhası insanı biraz sıkıyor hem ürünü karıştırıyorsunuz, hem de içinde oluşmuş baloncukları bir şekilde yok etmeye çalışıyorsunuz. Tabiki bu arada yine ben hafiften hep fön aleti ile ısının düşmemesine hatta yüksek olmasına çalışıyorum aksi takdirde hemen sertleşmeye başlıyor, tam karışamadan.  Kesinlikle en az 3-4 dakika karıştırınız karışmayan üründen asla istenen sonuç elde edilemiyor.

Başka tespitleri olan arkadaşlar varsa onların da önerilerini merak ediyorum.
Herkese sevgiler...





2 Eylül 2012 Pazar

Blogger Bağlantı Ayarları'nız Açık Mı ?

   Değerli Arkadaşlar, Blogger da çok yeniyim esasen ama bir konuyu sizinle paylaşmak istedim, görüyorum ki bazı arkadaşlarımız bağlantılarını henüz açmamışlar. Kısacası kişi yorum bıraksa bile blog adınız ve görünen isim farklı ise kişilerin size ulaşmaları zor olabiliyor. Bunu esasen çok ama çok güzel bir şekilde Tatlı Cadı Blog sahibesi anlatmıştı, o nedenle ben sizleri sevgili Tatlı Cadı'nın ; "Blogger Bağlantılarımız Açılsın" başlıklı yazısını okumaya davet ediyorum, böylece henüz yeni olanlarımız da dahil olmak üzere bağlantılarınızın açık olup olmadığını kontrol etme şansınız olacaktır. Bu sayede, diğer izleyenler de sizleri listelerine eklemeyi istediklerinde rahat ulaşacaklardır. En azından yazıda anlatılanlara şöyle bir göz atıp, ayarlarınızın doğru olup olmadığını kontrol etmeye ne dersiniz;) ?  Sevgiler...