31 Aralık 2012 Pazartesi

Yeni Yılınız Kutlu Olsun...



Herkese beklentilerinin ötesinde güzellikler getirecek Yeni bir Yıl diliyorum..


Sevgiler:)!

26 Aralık 2012 Çarşamba

Blogger Buluşması

   Sevgili arkadaşlar, yıllık iznimden  kalan  günlerimi dinlenerek ve biraz da farklı şeyler yaparak değerlendirmak istiyordum. İmkanlar elverdiği ölçüde sıkışık ve karmaşık bir zamanlamaya denk gelse de olaylar. İstanbul' dan bazı sevgili dostların gelmesi veya benim oraya gitmem şimdilik mümkün olmayınca bari buradaki blog arkadaşlarımızla bir araya gelelim düşüncesi oluştu. Düşüncede kalmasın gerçeğe dönüştürelim ortak isteği olunca; ben, Nowacraft ve Melislicious bir araya geldik. İyiki de bir araya gelerek kısıtlı zamanlara da olsa bu tanışmayı sıkıştırmışız. Kısıtlıdan kastım yeni yıl öncesi karışan ve hareketlenen koşuşturmaca trafiği vs. . Değilse bir araya geldiğimizde zaman su gibi aktı geçti. Güzel arkadaşlarım yüzlerini göstermeseler de ben yüzyüze sohbetimde; yaptıkları işler kadar kendileride son derece güzel olan bu insanların yüzlerini sizlerin de görmesini isterdim. Sevgili Melislicious  (Melis) ve Nowacraftçok güzeller bakmayın bloglarda kendilerini göstermediklerine ve bir o kadar da hareketli ve cıvıl cıvıl insanlar. Sohbet masada yetmedi ayakta da devam ettik. Yeniden görüşmek dileğiyle ayrıldık. Ayrıca güzel hediyeleriyle de çok mutlu ettiler, teşekkürler. Güzel buluşmamızdan kareler yok, böyle istedik;). Yoğunluğumdan dolayı şimdilik kaçıyorum, sevgiler:).

24 Aralık 2012 Pazartesi

Tamamlanan Gri Tunik



   Merhaba bir önceki postumda yayınladığım "Proje Defteri 2" nin 2 numaralı projesini daha önce tamamladım. Tünikleri arkadaşlarıma yönelik hazırladığımı duyurmuştum, oldukça uzun, elbise gibi olsun istediklerinden hayli uzun oldular. Zira hayli bol olsun diye de ifade etmişlerdi zaten. Öte yandan mankenliğimde bir sakınca görmeseler de onların ölçüsüne göre hazırladığım giysilerin boyun açıklıkları, hafif kol bollukları ve omuz düşüklüğü dikkatinizi çekmiştir. O açıdan benim ölçülerime uymayan bir giysiyi üzerimde tanıtmam ne kadar doğru oldu bilemiyorum, üzerimde görmeyi arzu eden  blog arkadaşlarım için giydim. Terzi Mankenim olmadığından onun üzerinde gösteremiyorum. Minik gülleri istendiği zaman takıp çıkartabilmeleri için arkadan iğneli yaptım, istenmediğinde çıkartılıp daha spor bir havası olabilir. Bu arada manken demişken, benim çizdiğim mankenlerim (kağıt bebeklerim) uzun sayılacaklarından onlarda durduğu gibi de durmayabilir pek tabii. Eh benim gibi bir bücürükde  ancak bu kadar duruyor arkadaşlar;)). Diğer ikisini hangi sıraya göre yapacağım şimdilik belli değil. Yeni bir haftadan herkese, sevgiler.

21 Aralık 2012 Cuma

Proje Defteri 2




   Merhaba elimde yapılacak bazı projeler var onları sizinle paylaşmak istedim. İlki Triko bir kumaş. Arkadaşım almış ve  yandaki modeli tasarladım, kabul etti, kumaş çünkü ancak bu kadarlık bir  çalışmaya elverecek ölçüde alınmış...


  
   Bu arada arkadaşlarımdan sürekli tayt üzerine giyilebilecek rahat birşeyler hazırlamam konusunda ısrarlar gelince, onların istediği gibi hem cepli, hem de rahat edebilecekleri tayt üzerine giyilebilecek tüniklerden tasarladım. Abartıya kaçmadım çünkü zaten beklentileri bu yönde.. ikincisi de yukarıda örneğini verdiğim penye bir kumaş, bu daha ziyade hayli rahat birşey olacak.  Dolaplarımızda bulunan yuvarlak yaka modellerden biri olsun istedim.
  
 
 
 
    Bu model de üç numaralı lacivert triko delikli kumaştan dikilecek, yine rahat bir model kol altı hafif yarasa gelecek. Boyun kısmına tek pli atacağım ve kahverengi görünen detaylar deri olacak yine fazla abartıdan uzak  rahat bir tünik planladım. Triko kumaşlar inanılmaz derecede kenarlarından atma yapıyor öte yandan kendi dokumasından kaynaklanan kaymalara karşı her zaman için kumaşı fazla almakta fayda var, bu iri desenli kumaşlar için de geçerli. Her ne kadar kumaşçılarda dikkat etmeye çalışıyorsak da desen kaymaları gözden kaçabilir dikkatli olmak gerek. Bu çalışmaları birkaç güne kadar tamamlamayı planlıyorum ama bakalım hangi sıraya göre nasıl olacak onu bilemiyorum. Herkese iyi bir hafta sonu diliyorum. Sevgiler:).
 
 

20 Aralık 2012 Perşembe

Ayışığından Süzülen Hediyeler....

   Birkaç gün önce Ayşım Okudan'ın şiir ve hikayelerinden oluşan kitabı; Ayışığı Kedisi'ni çekiliş sonucu kazandığımı duyurmuştum. Çok sevgili Ayşım Hanım, güzel kitabını ve birbirinden şirin güzel hediyelerini göndermiş bugün elimde oldular, çok teşekkür ediyorum kendilerine..





       Çok tatlı notlarıyla ve özenle hazırladığı hello kity desenli paketiyle sımsıcaktı hepsi:) yeniden çok çok teşekkür ediyorum. Tatlı Kedileri; Aşkım, Külkedisi ve Isaac'ın da selamı ve mırıltıları vardı notlarında, çok mutlu oldum. Yazarın Kendi imzasını taşıyan kitaba sahip olmak gerçekten keyifli. İçindeki şiirleri mi merak ediyorsunuz? Bence vakit geçirmeden siz de alın;) ben çok beğendim, sıcacık dizeler:)...




   Ayşım Hanım'ın tatlı  minişlerinin selamını bizimkileri tanıtarak onlardan da selam göndermek istedim. Evimizin yanındaki bahçede beslediklerimiz ayrıydı malum onları götürdüler. Aşağıdaki çoğu fotoğrafı kış gelmeden çekmiştim.  Bunlar da bizim iş yerimizde beslemeye çalıştığımız tatlı kedilerimiz, onların korunaklı yerleri de var,  hatta doğumlarını orada yapanlar var, ancak ona rağmen rahatsızlık duyanlar da var tabiki de.  Neyse tanıştırayım bunlar da bizim tatlı yavrular..






Ahh Nazlım hep öyle tatlı tatlı bakarsın, nazlı kızım benim...


   Bu da bizim dibimizden hiç ayrılmayan "Bekir" efendi...:)  Ayaklarımın dibinde dolanıp kendini yalıyor akşam çektim. Odaya girer girmez elini uzatıp selamlar, yanınıza gelmeden uzaktan önce selamlar, sonra yanınıza gelir, şaşkınlık yaşarsınız.  Halbuki biz ona hiçbirşey öğretmedik o konuda.. Normal bir insan gibi davranıyor, hayvanlarla anlaşamıyor, insanlarla arası iyi, diğer kedilerle pek işi yok! İlginç birşey. Bizim kediler Modern kedi, elektrikli ve elektronik aletlerin yanından ayrılmıyor, ayrıca ses sistemleriyle de ilgililer, yakında mırıltıların duyulduğu bir CD çıkartırlarsa şaşırmayın:))

   Burada da benim "Ayışığı Kedisi" şiir kitabını kazandığımı duyduğundaki tepkisi ;)) buyurun..



Ayşım Hanım'a ve minişlerine kısacası bizden de kocaman Selam...gitti..:)
 

19 Aralık 2012 Çarşamba

İki Duyuru Bir Açıklama..

Merhaba değerli arkadaşlar,
Blogumda pek hediyeleşme duyuruları yapmıyorum, farketmişsinizdir, bazı çekincelerim var çünkü, yazması hayli uzun sürer..Neyse:) Öte yandan bu iki dostumun duyurularına kayıtsız kalamadım. Her zaman bu duyurulara yetişemeyebiliyorum çünkü.. Neyse şimdi sizi bu iki duyuruyla başbaşa bırakıyorum.

İlki Lilibebek; Suzy'nin :) detayları blogunda mevcut,




http://www.lilibebek.com/2012/12/bul-begen-hediye-cekilisi.html




İkincisi ise Kybele blogu sahibesi Tülay Demirbaş'ın yeni yıl hediyesi




http://kibelem.blogspot.com/2012/12/ylbas-cekilisi.html#comment-form


Sevgiler:)....

18 Aralık 2012 Salı

Ajurlu, Dantel Çoraplar, Taytlar


   Kış gelince bir rehavet ve bir parça da olsa kendini rahat bırakma görüyorum, çevremde ve herşeyden önce kendimde.. Dolayısıyla renksiz görünen günlerime çorap alışverişiyle renk katmaya çalıştım.  Kimi önceden alınmıştı kimisi yeni ama şunu söylemeliyim, çok güzel çoraplar var piyasayada; kataloglarda görüldüğünden çok daha etkileyici, dokununca etkisinde kalmamak imkansız.
İlk üçlüyü Penti Mağzalarından aldım.

 
 1- Penti; Colosio- Zeyna, Açık gri ; 16,90 lira.
 2-Penti; Snow, Vanilya, üzerinde sıra sıra değişik desenler var,  buradan çok belli olmasa da oldukça güzel duruyor, mağazadaki hanımefendi de bunu giymişti; çok hoş görünüyordu, özellikle benim favorim oldu diyebilirim, 7,95 lira.
 3- Penti; Micro 40, Mus-Opak, Açık gri; 4,95 lira.
  
 
4- Day Mod Martina; Oldukça koyu bir gri, bunun ajurları da fotoğrafta net çıkmasa da oldukça memnun edici, yerel bir mağazadan; 12 lira.
 5- Dantel bir tayt; pudra rengi, geçen sene hediye geldi.
 6- Dantel tayt; Tchibo'dan geçen sene  Mart ayı gibi almıştım yanlış hatırlamıyorsam. Fiyatı 6,95 ti. Fiyatını iyi hatırlıyorum çünkü fiyatı çok uygun geldiği için son kalan iki taneyi almıştım. Oldukça memnun edici bir ajurlu örgü tayt. Dış kabındaki kadar kaliteli bir yapısı var gerçekten de.
 
Uygun giysilerle eminim tüm hanımlarda ayrı güzel duracaktır bunlar, Sevgiler.

17 Aralık 2012 Pazartesi

Şans Melekleri Yanımda:)






   Ayşım Okudan ' ın kitabı; Ayışığı Kedisi ile ilgili duyurumu burada yayınlamıştım ve diğer blogger arkadaşları da çekilişe davet etmiştim. Gerçekten kazanabileceğim aklımın ucundan geçmedi. Genelde pek şanslı görmem kendimi nedense.?.. İnsanoğlu bazen gerçekten şanslı olduğunu geç farkedebiliyor!
Sanırım ben de onlardan biriyim. Neyse uzun sözün kısası; şans meleklerim yanımdaymış meğer:)! Ben kazanmışım. Değerli blogger arkadaşımız, yani yazar tarafından gelen incelikli notla haberdar oldum  kazandığımdan, çok da keyifli bir çekiliş olmuş:)) Çekiliş postunu ve eğlenceli çekiliş videosunu buradan izleyebilirsiniz.

Bu kitabı neden kazandığımı hissediyorum aslında, burada  Fındıklarım artık yok yazımda bahsettiğim, fındıklarımdan haber gibi geldi bana, bir selam gibi ya da "İyiyiz biz sen meraklanma!" der gibi geldi:) Belki de öyle olduğunu umduğumdandır.  Yeniden teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum
KE(N)DİLERİNE!:).

14 Aralık 2012 Cuma

Kumaş Keseler


 
   Klasik hediye paketinden sıkılanların yapabileceği kolay ve eğlenceli bir uygulama. Benim elimdeki desen yukarıdaki gibi şirin bir desendi ancak kumaş azdı,  uzun süre ne yapacağımı düşündüm. Hediye paketi olarak çok iyi olabileceğini ve hediye edilen tarafından yeniden kullanılabilecek birşey olduğunu düşününce işe koyuldum.  Bu paketler  birer elişi malzemesi koyulabilecek kadar büyük oldular tahminimce.  Bu arada elinizdeki kumaşlardan hediye paketi olarak düşünürseniz, benim yaptığım gibi üzerlerine paketlerin karışmaması açısından ufak fark yaratacak ekler yapabilirsiniz.  Fotoğrafta çok belli değil ama ben birine büyük papatya (arkası kendinden yapışkanlı) diğerine ise iki küçük papatya ekledim. Tüm tuhafiye ve hobi malzemesi satan yerlerde böyle şirin kendinden yapışkanlı süsler var. Sizler çok daha farklı ve yaratıcı uygulamalar ekleyebilirsiniz.  Herkese iyi bir haftasonu diliyorum:). Sevgiler.

12 Aralık 2012 Çarşamba

Tamamlanan İkat Desenli Elbise

   Bu çalışmamdan daha önce burada bahsetmiştim.  Bu  desenin içinde siyah, beyaz, kahve, hardal, çok net çıkmasa da mint yeşili rengi de var. Degaje yaka değil desenden  kaynaklı bir degaje duruş var, Modeli de V yakalı yaptığım için sanki dökümlü degaje yaka gibi algılanıyor. Tamamlanması esasen önce oldu ama fotoğraflamak ancak mümkün oldu, biraz da havanın kapalı olmasından kaynaklandı. Göğüs kısmında pensleri var, ayrıca arka kısmında da oturması için pens kullandım. Onun dışında;  fotoğraf makinem anlaşılmaz bir isyan çıkarttı tek şu kareyi alabilmek için kaç defa çekim yapmak zorunda kaldığımı hatırlamıyorum. Odaklanma sorunu yaşadı, sürekli bulanık çekti, ardından sarı bir ışık verdi fotoğrafa flaş yanmadığı halde, vesaire vesaire, bu fotoğrafa dua ettim çıkabildiği için, altan kesik çıksa da buna da şükür dedim.  İyi bir makine; beni al, beni al diyor böyle zamanlarda özellikle;). Kolları her zaman olduğu gibi yukarı çekmişim, bir alışkanlık...
 
  Sevgiler.

10 Aralık 2012 Pazartesi

Yastık Kılıfı




   Bu yastık kılıflarını satın aldım. Kendim yapmadım. Bir hanımefedi yapıp satıyormuş. Çok beğendim, pamuklu keten bir kumaşa işlenmiş çarpı işi ve daha sonra pembe kareli bir kumaşa aplike edilip yastık kılıfı olarak dikilmiş. Leylak rengi, sarısı, mavisi de vardı ancak ben pembeyi seçtim. Eski bir havası var, tamamiyle el emeği olan bu çalışmayı görür görmez aşık oldum diyebiliriz. Yapan hanımefendinin ellerine sağlık, kendisini tanımıyorum. Esin kaynağı olabilir düşüncesiyle paylaşmak istedim. Sizlere de mutlaka oluyordur, bu tarz işlerle sizler de ilgiliyseniz iyi kötü elinizden dikiş ve benzeri hobi çalışmaları geliyorsa hemen şöyle söylenir "Niye alıyorsun, bunu sen de yapabilirsin" bu sözü o kadar çok işitiyorum ki. Bazı şeyleri yapabiliriz evet. Ama yapılmış emek verilmiş bazı şeyleri kendimiz de satın alarak, verilen emeklere destek olabiliriz.  Değilse insanoğlu istedikten sonra yapamayacağı birşey yoktur elbette. Öte yandan şimdilik büyük bir hayranlık yaşadığım bu yastık kılıfına kıyıp da başımı nasıl koyacağımı düşünüyorum. Şimdilik hayran hayran bakışıyoruz:) Sevgiler.

7 Aralık 2012 Cuma

Eski Şarkılar.. Mina..



   İtalyan Şarkıcı Mina.. Bu şarkısını da çok severim. Yeniden çok eskileri dinleyenlerdenim, yaşantımı bilenler, görenler bilirler bunu. Bu yenilerden birşeyi beğenmediğim anlamına gelmiyor elbette.  Benim dikkatimi müzikler kadar stiller de çeker her zaman. Mina kendine has göz makyajla, giyim tarzıyla bizlere şimdilerde ilginç görünse de; gözlükler, sarı boyandı diye tamamiyle sarartılan kaşları farklı bulsak da, bir zamanlar önemli ve kabul gören stillerdi.. 

6 Aralık 2012 Perşembe

Konu Kitap Olunca...

Ayşım Okudan'ın kitabı Ayışığı Kedisi;
Ayrıntılar blogunda; ben de en kısa sürede almak düşüncesindeyim. Kendisini tebrik ediyorum. Linke tıklarsanız, kitabı kazanma şansınız da olabilir, bir bakın isterseniz..:)



http://moonlightcat13.blogspot.com/2012/11/9-cekilisime-hepiniz-davetlisiniz.html



   Bir kitap tanıtımını da geç kalarak da olsa daha yapmak istiyorum. Tülin Hanım'ın da  (bulut gölgesi) içinde bir mektubu bulunan; sayfalarında 100'den fazla kadının babalarına yazdıkları mektuplara yer verilen bir çalışma; İmza: Kızın..

Geliri 21.Yüzyıl Eğitim Ve Kültür Vakfı (YEKÜV) tarafından ihtiyaç sahibi kız çocuklarının eğitimi için harcanacak.

 
Sevgiler:)....
 

5 Aralık 2012 Çarşamba

Triko, Penye Boyunluklar


  Boyunluklar (çokça tabiriyle Snood'lar) oldukça yoğun kullanılmaya başlandı geçen seneden beri. Snood'un; saç filesi  anlamında karşılığı olsa da; (eskiden kullanılan saç filelerini hatırlayanlar vardır sanırım) ancak şimdilerde saçı da kapatan boyunluk anlamında kullanılıyor.  O tarz birşeyler yapmak için çok daha geniş  kullanılması gerekiyor. Ben, boyunlukların üstte siyah beyaz zebra desene benzer olanı; triko kumaştan, diğerleri ise penye kumaştan yaptım; 1.50 eni olan kumaşları 50 cm kestikten sonra ikiye katlayıp çift kat olacak şekilde diktim, bildiğiniz kaşkol gibi dikildi ancak uçları birleştirildi.  Giyime ayrı bir hava katıyor gerçekten. Öte yandan soğuklarda, triko alerjisi olanlar penye olanları kullanabilirler. Hediye olarak da düşünülebilir, yeni yıl yaklaşırken.

3 Aralık 2012 Pazartesi

Bere Süsleme






   Henüz karlar yağmadı buralara  ama ben biraz erken  davrandım kar yağdırmakta :). Bereleri önceden süslemiştim. Gri tonlu olana inciyi yakıştırdım, kahve tonlu olana da altın rengi ve kahve rengi irili ufaklı boncuklarla süsledim, basit bir uygulama ama berelerin havasını tamamiyle değiştiriyor...

1 Aralık 2012 Cumartesi

Dikiş Etkinliği Hakkında

   Sevgili Arkadaşlar; biliyorsunuz  Dikiş Dersi'nin blogunda da duyurduğu bir dikiş etkinliğimiz vardı. Ben ilk etkinliğe katılmıştım malumunuz. Ancak yoğunluğumdan ve farklı devam eden tempomdan ötürü dikişleri hem yetiştirme hem de "acaba bu model gerçekten güzel durdu mu" endişesini yaşıyordum. Onların bu güzel etkinliğine katılamayacağımı üzülerek bildiriyor ancak sizleri, her birinin yoğun ve eğlenceli çalışmalarını takibe almaya davet ediyorum.  Ben etkinlikte yer almasam da takiplerinden geri kalmayacağım. Hepsine şimdiden kolaylıklar diliyorum güzel çalışmalarında... Bu ay ki etkinliğin ev sahipliğini ise "blogdayaparımkariyerde" blogu üstlenmiş olacak:) ilgilenenleri davet ediyorum.
 

29 Kasım 2012 Perşembe

Tüm Alışveriş Fırsatlarına Toplu Bakış; İndirimlr.com

   Sevgili arkadaşlar, yayınlarımı takip edenler bilirler; sık sık yoğunluğumdan bahsediyor ve zamanın herbirimiz için önemine vurgu yapmaya çalışıyorum. Çalışan çalışmayan farketmiyor,  zaman gerçekten hepimiz için de değerli!   Son zamanlarda alışveriş sitelerine duyulan ihtiyaç ise herzamankinden fazla. Yeni yıl dolayısıyla hızlanan alışveriş araştırmalarım sırasında, tüm indirimlerin takibini bünyesinde barındıran bir siteyle karşılaştım, sizlere de bu siteden bahsetmek istiyorum;  İndirimlr.com.  Pekçok markanın size sunduğu indirimli alışveriş fırsatlarını artık tek tek araştırmıyoruz. Sizin yerinize bunu takip eden; indirimlr.com dan faydalanabiliyoruz. Üstelik o güne özel ; günün en iyi indiriminden, özel fırsatlara kadar pekçok avantajı  böylelikle yakalamış oluyoruz.  Tüm alışveriş fırsatlarını tek bir sayfada görebiliyorsunuz,  sistemin bu şekilde işleyişi bana  oldukça mantıklı ve avantajlı geldi.  İncelemenizi tavsiye ediyorum.
İşte ilgilenenlere adresi:

 
Ayakkabıdan, aksesuara, giyim alışverişinizden, ev dekorasyonuna kadar pekçok çeşit bulunuyor.. Benim özellike Candia Ev Dekorasyonu'ndaki; bu  taş detaylı  mumluk çok hoşuma gitti.
 
İlgilenenlere işte linki:
Sevgiler:)....

27 Kasım 2012 Salı

Eskitilmiş Kolye


 
   Uzun zaman önce yaptığım bir çalışma; eski bir  görüntü vermeye çalıştığım madalyonumsu  büyük boncuğun üzerine; renkli çıktı alıp uyguladım. Üzerine sprey vernik uygulandı 3 kez. Eski fotoğraf aslında süsü püsü olmayan sevimli bir kız çocuğuydu. Ben Photoshop'ta başına bir gül, kucağına bir demet çiçek ve omzuna kelebek kondurdum. İndirip kullanmak isteyenler kullanabilirler, aşağıda bir parça düşük boyutta sundum; rahatlıkla indirip istediğiniz ölçüyü verdikten sonra çıktılarını alıp kullanabilirsiniz.  Fotoğraf gece çekildiğinden kolyenin gerçek rengi farklı çıkmış.


Bu sevimli fotoğrafı ben her ne kadar süsleyip püslesem de..
Fotoğrafın orjinalini merak edenlere adresi:

http://magicmoonlightfreeimages.blogspot.com/

26 Kasım 2012 Pazartesi

Yazdan Kalanlar...


   Bu çalışma da bir önceki postumda bahsettiğim yazdan kalan çalışmalardan...
V yakalı olsun istemiştim bunu da;  diğerinden farkı oldukça uzun biye kesip fiyonk oluşturacak şekilde dikilmiş olması, pamuklu bir kumaş ancak mükemmel derecede yumuşak kumaşı bu açıdan çok beğendim... Bazen bazı modellere takıyorum, farklı renk ve uygulamaları hoşuma gidiyor.. Gerçek rengini üstteki fiyongu da gösteren fotoğraf yansıtıyor.. Sevgiler...

23 Kasım 2012 Cuma

Mavi Siyah Puantiyeli Bluz

 
 
Birkaç zaman önce dikmiştim ancak soğuk günler yaklaşınca bir taraflara kaldırmışım, bulunca paylaşmak istedim. Puantiye merakı pekçok insanda olduğu gibi bende de mevcut. Onların hepsi ayrı bir cümbüş oluşturuyorlar bir araya gelince, aynı şekilde bir derya kadar çok çizgili var.  Bir ara hepsini görsel olarak hoş durduğu için resimlemek istiyorum. Bunun dışında yaz bitmeden önce diktiğim bir iki parça şey daha olacak onları da bulunca fotoğraflayacağım.
Sevgiler, iyi hafta sonları:).

20 Kasım 2012 Salı

Maybelline Affinitone Kapak Sorunu ve Sihirli Ruj Denemesi

   Maybelline makyaj ürünlerini severek kullanıyorum, özellikle de fondöten tarzı ürünlerinin vaaddettiklerini yerine getirmesi çok güzel. Nasıl ki; "Mat görünüm sağlar" denilen ürünlerden mat görünüm bekliyorsak, ya da yoğun nem sağlar yazan ürünlerden bunu sağlamasını bekliyorsak; bu beklentilere gerçekten cevap verdiğini düşündüğüm ürünleri var Maybelline'in.  Benim cildim özellikle ilerleyen saatlerde parlama sıkıntısı yaratan bir cilt tipi, o nedenle eskiden Maybelline "Wonder Finish" i kullanırdım. Çok da memnundum bu üründen, sonra bu ürünü piyasadan kaldırdılar, uzun süre başka ürünler de denedim; fena değildi diğer markaların ürünleri de. Çünkü artık giderek daha çok insan bilinçlendi ve giderek insanları daha fazla memnun etme çabasına girdi kozmetik firmaları. Artık beklentiler; "Vaat edilenin unutulduğu ve gözardı edildiği" bir  satış politikasından ziyade, herkesin görevini daha çok yerine getirdiği ve ciddi anlamda müşteri memnuniyeti odaklı uygulamalardan yana hiç şüphesiz.  Yukarıda fotoğrafını paylaştığım ürünlerden soldaki şu günlerde kullandığım; Maybelline Affinitone, sağ taraftaki ise çok eski makyaj malzemelerinin bulunduğu kutumdan çıkarttığım; Wonder Finish. Wonder Finish'i hem çok severdim hem de harika bir kutu tasarımı ve kullanışlı kapak özelliği vardı. İçinde topaklanmayı önleyen bilyesi de bulunurdu. Artık üretilmediğinden onu kullanamıyorum. Ancak Affinitone'da ürün olarak fena değil, üstelik bir parça daha ince yapısı var. Ürün kalitesi olarak memnun kaldığım bu fondötenin tek bir sıkıntısı var bilmem sizler de benim gibi yaşadınız mı, ürünün kapak kısmından minik sızıntılar oluyor, ürün daha ziyade makyaj çantalarına minik sızsa da, bolca kapağın içerisine doluyor, tabiki o kısımları artık kullanılamaz durumda oluyor.   
  
 
   Yandaki fotoğrafta bunu göstermeye çalıştım. Ne kadar sıkı kapatsam da "Affinitone" da kapak kısmına ürün bolca doluyor. Oysa Wonder Finish'de ayrıca ürünün ağız kısmını kapatsın diye ekstra bir çıkıntı yapılmış, kapağın dibinde görüyorsunuz, böylece ürün kapak kısmına hiç akmıyordu. Affinitone'daki bu sıkıntıyı dilerim bir şekilde düzeltirler.
 
 
 
 
 
 
   Gelelim diğer bir denememe; Sihirli Ruj; bildiğiniz eskilerin yeşil rujlarının turuncu versiyonu. Renk seçeneklerini çoğaltmışlar, mavi, sarı, yeşil, turuncu, mor... Alıp almamakta kararsız kaldım esasen ama bana vaat edilen şeftali tonuna yakın bir renk verdiği ve bu tarz rujların özelliği olan "uzun süre çıkmaması"idi. Denemekten ne çıkar diye düşünerek turuncu renk aldım. Oluşacak rengin şeftali tonu duracağı belirtilmişti.
 
  
 
  Denedim yanda da görüldüğü üzere, ilkin gayet güzel bir şeftali tonu oluşmuştu, sevindim ancak daha dakikalar sonra bildiğiniz yoğun bir pembe renge dönüştü. Tam olarak vaad edileni sağlamadı. Ama zaten pembe renk kullanırım diyenler alabilir. Yandaki resimde henüz tam pembeye dönmeden çekildiği için gayet hoş duruyor. Ancak dudakta dakikalar içerisinde bildiğiniz yoğun bir pembe oldu.. Belki tek avantajı uzun süre çıkmaması, ancak onda da eğer nemlendirici kullanmıyorsanız dudağınıza dakikalar sonra çok bakımsız bir görüntü oluşturabiliyor. Dudak nemlendiricileri gerçekten de önemli, ya da ne kadar yoğun olsanız da  sık sık makyajı kontrol etmek mi demeliyim ?


 

16 Kasım 2012 Cuma

Tül Beyazlatma



Merhaba,
Tül beyazlatma maceramdan bahsedeceğimi söylemiştim. Evimdeki  tüllerden özellikle de bir tanesi tül cinsi olarak farklıydı ve bundan mıdır bilinmez bir türlü beyazlamıyordu. Çok fazla ürün kullandım, denedim. Olmuyordu bir türlü istediğim beyazlığı, yok daha doğrusu adeta temiz ve aydınlık görüntüyü yakalayamıyordum. Şimdi sizler piyasadaki onca ürün işe yaramıyor mu, diyeceksiniz. Evet inanın denedim, belki de seçtiğim o tülün yapısından (kumaş cinsinden kaynaklı olabilir) istediğim aydınlık görüntüyü bir türlü elde edemiyordum. Sanki adeta aydınlık olmak yerine grimsileşiyor, hatta hafif morarıyordu neredeyse ve tıpkı şu reklamlardaki gibi şaşkınlık ve bir nevi sinir harbi yaşıyordum. Sonra birden aklıma eskilerden "çamaşır sodası kullandım" sözü geldi bir yerlerden kulağımda kalmıştı, esasen annem pek kullanmamıştı bu çamaşır sodası neyse..  ya da ben hatırlamıyorum onun kullandığını. Ancak bu sodayı (artık nasıl birşeyse) bekleyecek ve alacak sabrım olmayınca, acaba normal karbonat da aynı işi görür mü diye düşündüm. Tülü doğruca  ılık su dolu bir kovanın içine ve  şu yanda gördüğünüz bir paket (75 gr) Karbonatı da suyun içine boca ettim. Tülüm yaklaşık 3,5 metre. --Bu arada bu tül uzunluklarından da bahsedeceğim aşağıda--.  Neyse 1 gün boyunca suyun içinde bekletme niyetindeyken tülü, işlerim nedeniyle 2 gün karbonatlı su içinde bırakmış oldum. Belki de bu daha iyi oldu bilemiyorum. Karbonatlı suda bekletmekdeki amacım; hani gümüşleri de parlatır ya, gümüşlerimizi de karbonatla ovarak üzerindeki birikimleri kabartmış oluruz ve temizleriz o mantıktan hareket etmek istedim. 2 günün sonunda bildiğiniz 1 kalıp beyaz sabunla elde yıkadım.  Akan  grimsi sular beni şaşırttı, neden mi? Çünkü sözüm ona makine bu tülü yıkamıştı!.. Üstelik içine neler katmamıştım. Öfkeden ne yapacağımı bilemeyince böyle bir deneye kalkıştım, sonuç beklediğimden güzel oldu gerçekten. Bu sistemi kullanan belki başkaları da vardır ama inanın ben bilseydim bugüne kadar kullanır ve uzun zamandan beri yaşadığım sinir harbini yaşamamış olurdum.  Beyazlattığım tül; normal bir odanın tülüydü ve bu uygulamadan çok memnun kaldım. Yine aynı şekilde uygulayacağım büyük ihtimalle.
  
  Gelelim tüller ile ilgili başka bir konuya; tül uzunluklarına;  benim salonumda 4 ayrı grup cam var  çünkü köşeye denk geliyor. En büyük cam kesiti 1,5 metre ve tahmin edin bakalım bu 1,5 metrelik alana tülcüler kaç metre tül kesmiş ve dikmiş? Tam 10 metre! İnanması zor ama gerçek! Salondaki diğer camları da sayarsak benim salondan çıkmamın kaç saatimi aldığını hesaplayamıyorum, yaklaşık kaç metre kare alan yapıyor bu!! Salon tüllerimi tamamiyle değiştirdim bu yüzden, çok vaktimi alıyordu. Bana kalırsa dümdüz birşeyler olup çıkmalı, bizdeki bazı uygulamalar bana gerçekten çok saçma geliyor bilmem katılır mısınız? Kimisi diyor ki "aaa olur mu öyle şey, tül dediğin metre metre kat kat durmalı?" Eh bu kuralları kim çıkartıyor, bizler değil mi? Bana böyle doğru gelir, sana başka bir şekilde doğru gelebilir, ama şunu anladım ki inanın vaktimiz yok diyoruz ancak çooook boş vaktimiz var çoook! Kuralları bu kadar benimseyip sürekli, "o,  bu ne der" diye yaşadığımıza göre gerçekten çok boş vaktimiz olmalı! Ne dersiniz?  

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
* Bu arada aşağıdaki yorumlarda gelince bir açıklama yapmak istedim, bücürük ve ben; yazmış tülcüler çok para almak için yapıyor diye. Çok haklı niyet bu belli ki ama yukarıda da yazdım belki abartı gelmiştir, tamamiyle doğru; 1,5 metre alana 9,80 cm yani yaklaşık 10 metre kullanmışlardı. Bu son aldığım tüllerimde kimseyi dinlemedim, tülcülerin nidaları kulaklarımda çınlamakta: "Ama böyle olmaz, çok az pileli olur ve  güzel durmaz vs..". Siz istediğiniz neyse onu yaptırın. Ben de kendimi dinledim hiç kimseyi değil..  Zamanın bu derece önemli olduğu bu devirde bazı şeylerin güzellikleri kadar pratik olmaları önem kazandı.

* Beyazlatma ile ilgili olarak ise şunu söyleyeyim, benim ölçülerimi isteyen değiştirebilir, ben 1 paket kullandım karbonat bilmiyorum belki iki paket olabilir, ya da iki kalıp sabunla olabilir, küvete konulup çiğnenebilir, ben elde yıkadım bir parça yoruldum elbette ama, beyaz olduğunu görmek için herşeyi yapabilirdim inanın, sonucun bu derece iyi olması beni şaşırttı açıkçası:).

 

14 Kasım 2012 Çarşamba

Gri, Somon ve İnci


   Merhaba, yoğunluğumdan daha az yazabileceğimi belirtmiştim. Gerçekten son derece yoğun ve hareketli günler geçirmekteyim. Bu görseli çok önceden renklerin uyumu hoşuma gidince çekmiştim. Bir de 13-14 Kasım tarihlerine denk gelen bir Güneş tutulması ve Yeni Ay yaşayınca bu görsel aklıma geldi, paylaşmak istedim. Yeni Ay ve Güneş tutulması hepimizi farklı alanlarda kimbilir ne şekilde etkileyecek bilinmez ama bu renklerin birbiri ile uyumu beni yeni tasarımlara teşvik yönünden olumlu etkiledi. Bu renklerden tıpkı ikinci  fotoğrafta durduğu gibi yaka ya da tasma  kolye de yapılabilir diye düşündüm, hiç fena durmayacak sanki. Fotoğrafları bilerek biririne ekledim bu görüntüsü daha hoşuma gitti. Şu sıralar sadece zihinden  tasarı yapıyor, gerçeğe dönüştürme konusunda biraz yavaş kalıyorum farkındayım. Bu bir süre daha bu şekilde olacak, mecburen. 

   İkat desenli elbisemi henüz tamamlayamadım, onu da paylaşacağım. Bunun dışında geçtiğimiz Cumartesi:  yenice bir romanı bitirmiş, sonuna doğru anlamsız bir şekilde ağlayarak romanı tamamlamışken gelen telefonla hem şaşırmış hem mutlu olmuştum: tek telefon, iki ayrı insanla görüşmek çok hoş oluyor gerçekten. Hem ince düşünceli hem de dünya görüşü olarak da hayli dolu olan bu değerli iki insana teşekkür ediyorum. Paylaşılacak daha nice güzellik var anlaşılan, çok teşekkürler. Yoğunluğumun arasına bir koferans sıkıştırdım. Konu hayli ilgimi çekiyordu: "Fikir Ürünleri Nasıl Korunur" başlıklı konferansın detaylarında;
Fikir, Fikir Ürünü,
Eser, Buluş, Patent, Yazılım, Ticaret Sırları
Tanımlar ve Örnekler vardı.
 
Ankara Patent Bürosu Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü,
ODTÜ ve TOBB ETÜ Öğretim Görevlisi:
M. Kaan DERİCİOĞLU' nun verdiği bilgiler katılımcılar adına ipuçlarıyla doluydu.

Bunun dışında hareketli geçen günlerimin arasında bir de tül beyazlatma maceram var, sanırım merak edenler olacaktır. Onu da en kısa sürede paylaşacağım. Sevgiler.

10 Kasım 2012 Cumartesi

10 Kasım.. Özlem ve Hasretle....



Aradan yıllar geçse de asla dinmeyecek bir özlem ve hasret bizimkisi...
Sana ne kadar teşekkür etsek azdır, değerli Atam!...

9 Kasım 2012 Cuma

İkat Desen Elbise Projesi

 

 Merhaba, şu an elimdeki çalışmalardan bir tanesi de bu siyah, kahve ve mint yeşili tonlarındaki ikat desenli kumaştan uzun kollu v yakalı bir elbise projesi sürüyor, diğer dikiş projelerimde eş zamanlı sürüyor, bir başka eş zamanlı süren çalışmalara gelecek olursam; kendi işimden kaynaklı; bir eş zamanlı özel sayı çıkarma projesi ki bu özel sayılar ard arda gelecek gibi görünüyor, o nedenle yaşadığım yoğunluğu anlatmam hayli zor. Kısacası projelerimden minik bir ipucu vererek asıl işimle, eş zamanlı değil de daha çok tam zamanlı çalışmak durumunda kalacağımı bildirerek, yorumlarınızı o nedenle bir parça geç yanıtlamak durumunda kalacağım. Göstereceğiniz anlayışa teşekkürler, herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.
 
Sevgiler.

7 Kasım 2012 Çarşamba

Bir Teşekkür...


    Bana uzaklardan çok cici bir paket geldi arkadaşlar, bu güzel hediyeleri gönderen canım arkadaşım Suzy' ye çok ama çok teşekkür ediyorum, sulu boya tabloları andıran desenlerde kumaşlar ve bordo renk dantel bir kumaş, hepsi çok tatlı. Üçü ile iglili planlarımı yaptım ama projeleri ne zaman hazırlayabilirim bilemiyorum, birinin projesi bir hayli farklı olsun istiyorum bakalım yapması hayli zaman  alacak birşey olabilir.. Öte yandan kahveler çok güzeldi, tam da tarif edildiği üzere yaptım; Bulgaristan'dan getirdiği kahveleri, gerçekten çok lezzetliydi,.. yeniden çok teşekkürler:)  Bu güzelim kumaşlarla ilgili projelerim hazırlanınca onlarla ilgili paylaşımlarımı da yapacağım.
 
   Devam eden birçok projeyi aynı anda yürütmeye çalışıyorum bazen; bir projeyi bitirmekten ziyade aynı anda birden çok projeye atılasım geliyor. Zaman zaman böyle yapmak istiyorum, sanırım herhangi bir nedeni yok:)), arada oluyor sanırım böyle şeyler herkese:))).  O nedenle en yakın zamanda zaten halen sürdürdüğüm projelerden hangisi biterse onu yayınlayacağım. Ardından sıra bu güzel kumaşlara gelecek. Sevgiler.
 
  

5 Kasım 2012 Pazartesi

Kinesis

   Spora çok fazla zaman ayırabilen bir insan değilim, en iyi yapabildiğim, evde müziği açıp, müzik eşliğinde basit bazı jimnastik hareketleri yapmak ya da zıplamak. Ancak çok sürmüyor, sadece ve sadece bir parça rahatlatıyor, ötesinde kilo kaybı amaçlayarak yaptığım şeylerden değil. İşim dolayısıyla çok fazla zamanımı bilgisayar başında geçiriyorum, bu da hem duruş bozukluklarına, hem de vücutta ciddi bir gerilim hissedilmesine yol açıyor.  Esasen sürekli gidebileceğim ve sürdürebileceğim bir programa katılmayı da istiyorum doğrusu. Yaklaşan kış beni daha da korkutuyor, çünkü kilo alımına özellikle kışın açık bir insanım.  Size Kinesis' den bahsetmek istiyorum. Duymuşluğu olanlar, hatta uygulamışlığı olanlar da vardır muhakkak, bana bu spor nedense çok cazip görünüyor, özellikle benim gibi bilgisayar başında işi olanlar için,  detaylarına bir bakalım, neden bana cazip görünüyor ?
 
 
   Kinesis' te vücudun farklı bölgelerini ve farklı kas gruplarını çalıştırmaya yönelik dört ayrı bölümden oluşan platformlar var. Kinesis duvarı adı da verilen bu monte dikey platformlarda; üzerine ağırlık bindirilmiş   kablo  diye adlandırabileceğimiz  bir çeşit ipler kullanılarak gerçekleştirilen uygulamalar  Kinesis'in temelini oluşturuyor.
 
 
Vücut bu uygulamalar sayesinde esnekliğini ve kas direncini arttırıyor. Uygulanacak ağırlıklar kişilere göre belirlenebiliyor.
 
 
   Kinesis'in her ayrı dikey platformunda, ayrı kas grupları rahatlıkla çalıştırılabiliyor ve 250 ayrı egrezsiz uygulanabiliyor.
 
    Kısacası Kinesis'le:
 
* Vücudunuzun esnekliğini ve dayanıklığını (kas gücünü) arttırıyorsunuz,
* Duruş bozukluklarını düzeltmeye yönelik egzersizler uyguluyorsunuz,
* Spor eğitmeninizin belirlediği; vücudunuza çeşitli açılar kazandırarak yaptığınız uygulamalar neticesinde, tüm eklemleri çalıştırabilme şansına sahip oluyorsunuz.
  
Gerçekten cazip görünüyor......

Görsel Kaynaklar:
* technogym.com
* yelph.com
 

2 Kasım 2012 Cuma

Yeni Yıl Yaklaşırken...

 
   Zaman ne kadar büyük bir hızla geçiyor, şu kızakla aşağı doğru kayan çocuklardaki enerji gibi, çok haraketli zamanlar geçirmedik mi cizce de? Önce Kurban Bayramı, ardından güzelim Cumhuriyet Bayramımız, derken büyük bir hızla yeni yıla doğru ilerliyoruz... Her yeni yıla doğru, sanırım pek çok insanda olduğu gibi; iki ayağımı bir pabuca sokup birşeyler bakınma adetim vardır.  Bu kez erken davranıp biryerlerden başlamak istedim. Derken; iş yerime çok yakın olan Tepe Home'u öğlen ara saatimde de olsa hızlı bir turla gezindim. Bilenler biliyor gerçekten hoş ve tatlı şeyler vardı. Benim gözlerim farklı güzellikte adeta bu karpostalı andıran dokuda, tatda birşeyler aradı.. Birçok kutular yapılmış, cici tepsiler var, ama hiçbirinde kış dokusunu tam olarak hissedemedim gerçekten. Değilse  severim Tepe  Home'u.  Kışın ruhunu anlatan, yansıtan hediyelikleri kışın görmeyi isteyenlerdenim. Sizin de gönlünüz yeni yıl yaklaşırken bu tarz hediyeliklerden yanaysa size güzel bir önerim olacak...
  
  Çok değerli Colette Hanım; yani evimi seviyorum blogu sahibesi, tamamiyle hayvanlara yardım amacıyla bazı çalışmalar yürütüyor "Dükkan Pati" de öyle ama öyle güzel şeyler var ki... Üstelik değerli colette hanım burada yanlız da değil; öyle içten insanlar bu işe gönüllü el atmışlar ki; "Bulut Gölgesi" blogundan Tülin Hanım,  ayrıca çok değerli Mehtap Hanım; (Mehtap Kaya) emekleri var,
 
 
 
 
 
 
 
Nasıl da güzeller değil mi?  Diğer güzellikleri de merak ediyor musunuz?
 
 Mehtap ve Tülin Hanım'ın güzel çalışmalarını da merak edenler ;
O halde buyrun,
 
İşte Dükkan Pati...
 
 Tamamiyle hayvanlar yararına ve gönüllülükle sürdürülen çalışmalarını destekleyelim.
 
Sevgiler .